3 Mayıs 2012 Perşembe

şahsiyetin bereketlenmesi

Şahsiyetin Bereketlenmesi
Kur’ânı Kerim’de Yüce Rabbimiz, insanın kişisel bereket ufkunu İsâ aleyhisselâm’ın dilinden şöyle göstermektedir:

“(O Rabbim) beni, nerede olursam olayım mübârek kıldı (Sayısız bereket ve hayırlara vesile eyledi)” (19 Meryem, 31)

İnsanın, bulunduğu hemen her yerde bir berekete vesile olması, ne yüce bir ikramdır Şu dünya sahnesinde, bulunduğu hemen her yerde fitne ve fe
sat kaynağı olan kimseler var olduğu gibi, bir rahmet bulutu misali, düştüğü her yeri yeşerten, bitkilerin, hayvanların, insanların ve hatta cemâdâtın bile kendisine müteşekkir olduğu mübârek kullar da vardır.

Sözüyle gönle inşirah veren, nice hayatları dirilten, ümitsizlik girdabından ümit fezasına kanat açtıran, geliştiren, özgürleştiren, yetiştiren ve gönüllere heyecan yükleyen İsâ nefesli mübârek kullar bulunduğu gibi; insanın yüreğini daraltan, heyecanlarını söndüren, pörsüten, gönülleri yaralayan, kişilikleri bodurlaştıran, kabiliyetleri körelten, kasvetli ruhlar da vardır.

Öyle insan vardır; bakışıyla, tebessümüyle, yerinde sükûtuyla, nezâket ve nezâhetiyle, hikmetli duruşuyla, etrafına ülfet, muhabbet, huzur, sekînet ve feyizli râyihalar neşrederken, yine öyle negatif enerji yüklü şahsiyetler vardır ki, onlar da konuşmasalar bile, çevrelerine stres, sıkıntı, kasvet, nefret ve fitne dumanını körük misâli üflerler de üflerler…

Kimi insan, mevsimlik bir bitki gibi bir anda görünüp sonra yokluğa gömülürken, öyle insan da vardır ki her devirde yenilenir ve sanki ölümsüzlük iksiri içmişçesine yaşarlar da yaşarlar…

Bu bereketin ya da bereketsizliğin sırrı nedir? İnsan, bereketli bir tohuma nasıl dönüşebilir? Bereketlenmede insânî ufuk noktası ne olabilir? Böyle bir berekete niyet edilebilir mi? İçimizde böyle bir bereket tohumu varsa, onu nefsâniyet toprağında çürümeye terk etmek, nasıl bir hüsran ve nasıl bir kayıptır? Bu tohum hangi toprakta neşv ü nemâ bulabilir? Onu yeşertecek rahmet bulutuna nasıl erişilir? Bu tohum hangi vasıflarda bir bahçıvana emânet edilebilir? İnsan ağacından devşirilebilecek meyvelerin çeşidi, tadı, kokusu, miktarı nedir? Bu ağacın dallarına sınır koymak, ömür biçmek mümkün müdür? İstifade edecek mahlûkâtı tayin etmek bereket ufkuna bir sınır koymak sayılmaz mı?

Bu soruları çoğaltmak mümkündür Belki bu ve benzeri sorular, insânî bereket bahçesinin kapı anahtarları olabilir Niyetlerimizin uçsuz bucaksız bereket semasında kanat açmasına vesile olabilir

Yukarıda zikredilen âyeti kerime, bir yönüyle bir beşere lütfedilen bereketin kemâl noktasına işâret ederken, diğer taraftan da, bereket ve feyzin yegâne kaynağının Yüce Allah olduğuna dikkat çeker Kul ancak “mecrâyı feyz ve bereket” yani ilâhî füyuzatın tezâhür ettiği hususî bir mahal olabilir Böyle bir mazhariyete erişmek, nasıl mümkün olabilir?

Şurası muhakkaktır ki, Yüce Rabbimiz rahmet ve bereketini dilediği kullarına tahsis edebilir O’nun tasarruflarını kul olarak sınırlamaya kalkmak ve hatta hissedebildiğimiz bazı sebeplere bağlamak, haddi aşmak olabilir Ancak şunu da ifade etmeliyiz ki, Cenâbı Hakk’ın kullarına olan muamele ve tasarruflarındaki sünnetullahına bakarak, bir takım tespitlerde bulunabiliriz

Bereket için, bereketin kaynağına yakın olmak en önemli vesiledir ..

Dr. Adem ERGÜL

1 yorum:

  1. Çok güzel bir noktaya değinilmiş, gerçekten öyle insanlar var ki, gittikleri yeri aydınlatıyor, gittikleri yerlerdeki kimselerin gözlerinde ümit pırıltıları oluşmasına vesile oluyorlar. Dilerim bizler de böylelerinden olabiliriz..Selamlar

    YanıtlaSil

Yüksekten bakar ise Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar, Dış yüzüne o sızar,içinde ne var ise...

Değerli yorumlarınız için çok teşekkürler...