28 Şubat 2012 Salı

gelir elbet...

gelir elbet...



Sabreyle gönül derdine derman gelir elbet






Sen hastaya bil şöyle ki Lokman gelir elbet






Aşkı edegör başına tac, deme mecazî






Aşık olanın gönlüne irfan gelir elbe






t Zühd ile kişi sanma ki Hakk’ı bulur ancak






Aşk olmasa yoldaş, ana hüsran gelir elbet






Her gece temellük ederek yârine yalvar






Nâlân olagör ki sana ihsan gelir elbet






Nâlân olur âşık olan üftade bu yolda






Bülbül gül için gülşene giryan gelir elbet






Kuddusî-i bîçâre koma gayrıyı dilde






Şol hane ki âbâd, ana Sultan gelir elbet






Kuddusî (1759-1849)






Bugünün Türkçesiyle Sabret gönül, derdine derman gelir elbe






t Bil ki hasta olana bir Lokman Hekim gelir elbet






Aşkı baştacı et sen deme hakiki ya da mecazî






Aşık olanın gönlüne ilahî bilgi gelir elbet






Sanma sadece dünyadan el etek çekmekle






Hakk’ı bulur kişi Yoldaşı aşk olmazsa ziyana uğrar elbet






Her gece içtenlikle Allah’a yalvar






Ağla ve inle, sana ilahî yardım gelir elbet






Ağlar ve inler çaresiz aşık bu yolda






Bülbül gül için gül bahçesine gözü yaşlı gelir elbet ,






Çaresiz Kuddusî yardan başkasını koyma gönlüne






Mamur ise evin, ona sultan gelir, gelir elbet






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yüksekten bakar ise Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar, Dış yüzüne o sızar,içinde ne var ise...

Değerli yorumlarınız için çok teşekkürler...