17 Nisan 2012 Salı

Çocuklara ne öğretmeli?


Çocuklara ne öğretmeli? sorusu bütün medeniyetlerde cevap aranan sorular arasındadır. Eğitimciler her zaman bu sorunun doğru cevabını bulmaya çalışmaktadırlar. Fakat bu mümkün olabilmiş midir?
Ülkemizde de okullarda birçok ıvır zıvır bilgi ile çocuklar sersemleştirilmekte, agresifleştirilmekte, eğitimden soğutmaktadır.
Çocukların o masum beyninlerinde lüzumsuz bilgi yığınlarının oluşturulmasının hiçbir faydası yoktur.

Hâlbuki çocuk; öğrenilen konular zihninde ne kadar mânâ buluyorsa, hayat ile ne kadar içiçe ise o kadar kolay öğrenir, öğrenmenin keyfine varır, mutlu olur, yüzünde tebessümler açar. Dönüp bir bakın etrafınıza; kaç çocuk var öğrenmenin keyfi ile okula gidip gelen?

Sanki çocuklar okul için vardır. Sabahtan akşama kadar okul-dersane, akşam eve gelince ve tatillerde ödev ve test kitapları. Bu çocuklar ne zaman kendisi gibi olacak? Ne zaman çocuk olacak? Ne zaman oyun oynayacak? Oyun oynamasına yeterince imkan verilmeyen çocukların sağlıklı bir ruha sahip olmalarını ümit edebilir miyiz?
Çocuklar sağlıklı bir ruha oynadıkça sahip olabilirler. Onlardan tatilde bile sadece ders çalışmalarını arzu ediyoruz. Çocukluk yılları çok çabuk geçiyor. Annelik babalık coşkusunu yaşayacağınız yıllarda sadece ders, ders, ders diye çocuğunuzu bıktırıyoruz. Çocuklarımızın sadece ödevlerine değil ellerine de bakmalıyız.
Çocuklarımızın hayatı çocukca heyecanlar ile yaşamalarına da imkân verelim. Bu heyecanı anne babalar olarak bizler de yaşamaya çalışalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yüksekten bakar ise Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar, Dış yüzüne o sızar,içinde ne var ise...

Değerli yorumlarınız için çok teşekkürler...