10 Nisan 2013 Çarşamba

futbol


  1. Nevzat Tarhan'la futbol üzerine...

    Soru: Varoşta takım tutmayı anlayabiliriz ama mesela beş dil bilen beyin cerrahının fanatiklik düzeyinde taraftar olmasını nasıl açıklayacağız?

    Spartacus dizisinden anlatayım. Roma’nın efendileri, gladyatörleri ölümüne dövüştürerek rekabet duygularını tatmin ediyorlardı. Bu kanlı savaşın modern bir versiyonunu seyrediyoruz biz bugün. İnsandaki rekabet duygusunu...n daha insancıl bir hale getirilmiş şekli. Eski zamanlarda bu duygular daha ilkel olduğundan gol atma duygusunu aslanlara parçalatma olarak yaşıyorlardı. Futbol, insanlarda aynı zamanda kabul edilebilir bir öfkenin yaşandığı alan. Beş dil de bilse, bir şeylere karşı öfkesini ifade etmek, birilerine küfretmek istiyor!

    Soru: Futboldan öfke kaldırılamaz mı?

    İnsanda üç temel dürtü var: saldırganlık, cinsellik ve kazanma. Futbolda bunların hepsi var. Öfke duygusunu yok etmeye çalışmak insanın psikolojik ve biyolojik doğasına aykırı. Bugün bütün öfkeli insanları yok etseniz, bir süre sonra yeni öfkeli insanlar ortaya çıkacaktır. Cinselliği yok etmeye çalışmak gibi bir şey bu. Öfke, insanın genetiğinde kodlanmış. Yalnız burada şu var, insan medenileştikçe öfkesini daha hukuki şekillerde ifade etmeye başlayabiliyor, öfkesini erteleyebiliyor ve bunu daha meşru alanlara taşıyabiliyor. İnsanı insan yapan şeyin alet kullanması olduğu söylenir hep, oysa medenileşmenin işareti çit örmesidir. Kendi alanıyla başkasının sınırlarını tanımlamasıdır. Hukuk da böyle başlamıştır zaten. Benim çıkarım, senin çıkarın; benim isteğim, senin isteğin… Diğer hayvanlarda bu genetik olarak kodlanmış, misal köpek idrarıyla işaret eder. İnsan ise hayali sınırlarına saldırı hissettiğinde öfkeleniyor, bu yüzden diyalogdan başka çaresi yok. Son iki yüzyıl içinde insan konuşarak öfkesini, cinselliği ifade edebilmeyi başardı. Öfke olmasın demek, bu saiklerden dolayı, imkânsız. Güneş doğmasın demeye benziyor. Öfkeyi nasıl kanalize edeceğimiz önemli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yüksekten bakar ise Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar, Dış yüzüne o sızar,içinde ne var ise...

Değerli yorumlarınız için çok teşekkürler...