14 Temmuz 2010 Çarşamba

güldüşleri



*Hatırımıza düştün, hatırına düşür bizi.


Sevdik seni, sevindir bizi.






Uzaktayız yakınına vardır bizi; yandık pınarına kandır bizi.


Sıcak yaz günlerinde yaş dalların titreyişi gibi yandır bizi serin


kuyulardan;






koyu gecenin yıldızlarına karşı uyandır bizi derin uykulardan.














Gözyaşı değil nice demdir gözümüzden akan; belki eriyip biten ruhumuzdur


damlayan!..






Gül sözleri edelim çok çok, ve gonca sükutu az az.














Gül düşleri görelim gül gecelerinde, Gül'ün aşkını derelim gül hecelerinde.










Gözü sürmeli ile ağlayanın arasına gül serpelim, güle yeminler edip.










Gönülleri yıkayalım gül suyuyla. Gönüldendir şikayet kimseden feryâdımız


yoktur.










Gönlüm ki Gül'e hasret... Üçüncü halin imkansızlığında... Ve kozanın amansız


yırtılışında...










Cevher Gül'e düştü, mıknatıs bana, güzellik Gül'e, sevgi bana...






Güzeller güzelleri severmiş ve sadıklar sadıkları.


Güzelliğimi arttır benim


Gül'üm,


ve arındır ayrık güzelliklerden sevgilerimi... Senden yüzüne bakma lezzetini


isterim ve titrerim vefadan sonra ayrılığına düşme dehşetiyle.






Genişlet sana indirilene yaslanmakta sinemi, ve sade kıl sensiz


düşüncelerden gönül ayinemi.










Bir yankı ol, ses kat sesime; bir nazar kıl can ver nefesime. Düşümde ya


hayalde gel, bitirdi gerçek beni; geldir bizi her halde gel ya yanına çek


beni!.






Gel Efendim! Sen gelmeyince hatıra bilsen neler gelir!..






Gönül ki Gül'e hasret...






Güzellik kendisine sıfat değil ad olan... Gül olmayınca bahçeler berbad


olan...






Bakışındandır başlangıcı bütün hadiselerin; ve en büyük yangın aşkının bir


kıvılcımından...










Dönüyorsa gökler bir yüzük halkasınca, ve dönmedeyse içinde ne varsa,


kaşındandır yüzüğün, inci tanesi kaşından... İyi hal de hatırlatıyor seni


bize, kötü hal de;


korktuğumuzda da sevgin var içimizde, umduğumuzda da...










Gözyaşlarımız gözbebeklerimizi boğazlıyor sensiz, duru şaraplar içinde


zehirler yutuyoruz... Gökkuşaklarını toprağa gömenler de, nurunu ağızlarında


söndürmek isteyenler de senden öte sınavlarda değiller aslında.






Nefis kendini içine üflemekte daim...














Gülü kendi sesinde solduranların seni beklemekle geçecektir yüzyıllar süren


ömürleri. Ah bir bilseler!.. Hâb-ı gaflette geçen ömrümü rü'yâ gördüm.






Gönüller ki Gül'e hasret...






Gönül ki kana boyandı, ve Gül'ün aşkına yandı...






***






Aşk, bir Gül'ün adıydı... İmdat ki seven unuttu, vefa yine sevgiliye


düştü!.. Gel ey, unutma bizi!... Seni bir seven aşkına sev hepimizi!..


Kararlıyım bu gece, bütün varlığımla seni öveceğim... Seni sevdiğim gibi...






İskender Pala *






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yüksekten bakar ise Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar, Dış yüzüne o sızar,içinde ne var ise...

Değerli yorumlarınız için çok teşekkürler...