1 Kasım 2011 Salı

Telefonla Konuşurken Bile Gülümseyiniz...

Büyüklerimiz "Yaşa ki göresin" demişler. Son bilimsel buluş beyin hücrelerinin ayna nöron özelliği ile telsiz internet gibi çalışması keşfidir.







Yani yanınızdan güçlü duygularla geçen biri sizin beyninizde istem dışı bazı alanları harekete geçirebiliyor. Yemek yerken, yemek yiyeni seyrederken ve yemek yemeyi hayal ederken beynimizin aynı alanları harekete geçiyor.






Son yıllarda hızla gelişen beyin görüntüleme teknikleri ve beyin araştırmaları bize bu bilgiyi kazandırdı.






Çocuklarda ve erişkinlerde son yıllarda tanımlanan bir hastalık var ‘Nonverbal öğrenme güçlüğü’. Bu hastalıkta kişi sözel olarak olağanüstü öğrenir. Yani işiterek ve kelimelerle ifade edilen bilgileri kolay ve uzun süre akılda tutar. Ama sosyalliği ve duygusallığı öğrenemez veya güçlükle öğrenir. Konuşurken ses tonunu ayarlayamaz ve genellikle robot gibi konuşur.






Karşı tarafın duygularını anlayamaz, imaları, mizahı, şakayı algılayamaz. Temizlik, tertip düzen öğrenemez ama Mars’ta hayat, fizik, matematik konularında saatlerce konuşur. Çok ileri biçimine ‘Asperger Sendromu’ denilir. Çocuklarda otizmin bir biçimidir. Anlamsız tekrarlar ve takıntıların yoğun olduğu bir hastalık biçimidir.






NVLT (Nonverbal Learning Test) olarak tanımlanan bilgisayar ortamında yapılan bir testle teşhis doğrulanabilir.






Duygular bilimsel kategoridir.






Damasio isimli bir sinir bilimci ‘Dekartes’in Yanılgısı’ isimli bir kitap yazdı. Bu kitap Dekartes’in ‘her şey akıldır, düşünüyorum o halde varım, insan konuşan hayvandır’ biçiminde özetlenebilecek tezinin böylece tarihin çöplüğüne atılması gerçekleşti.






Çünkü Darwin, Freud gibi bilim adına insanlığın düşünce sistemine değiştirmenin ilk kıvılcımı bu görüşlerle atılmıştı. Bilim adına görünmeyen gerçekler yok sayılmıştı.






Hatta ünlü bir hikaye vardır. Sovyetler Birliği’nde, soğuk savaş öncesi ateizm resmi ideoloji olarak okutuluyordu.






Öğretmenler materyalizmi din gibi anlatırken eline bir portakal alıp ‘Sen benden bu portakalı iste verebilirim, aynı portakalı Tanrı’dan iste o veremez, bunun için Tanrı yoktur’ diyor. Bir öğrenci itiraz ettiğinde öğretmen ‘Tanrı’nın olduğunu göster sana portakalı verebilirim’ diyor, zeki çocuk ‘Öğretmenin siz Tanrı’nın olmadığını gösterin ben size bir portakal bahçesi vereyim’ diyor.






Bilim adına duyguları küçümseyenler şimdi yani duyguların bilimsel kategori olduğu gerçeği karşısında suskunluk içindeler.






Beyin bilimlerindeki hızlı gelişme ‘Dalga fonksiyonu’ gerçeğini ortaya çıkardı. Hatta önümüzdeki 20 yıl içerisinde sinirbilimlerdeki yayınları % 50 sinin beyin dalgaları ile ilgili olacağı tahmin ediliyor.






Telefonla bile konuşurken sevginizi hissetmenizin ve hislerinizi ifade etmenin büyüleyici gücünü bilelim. Hatta güler yüzlü olmanızın karşı tarafta uyandırdığı sözel olmayan iletişimin beyinsel karşılığının harekete geçtiğini keşfetmek sihir etkisini açıklıyor.






Güleryüzlü ve ikna gücü yüksek, yakınında bulunduğunuzda kendinizi mutlu hissettiğiniz insanların sırrını anlamak istiyorsanız, daha fazla bilgi için Timaş yayınları arasında çıkan ‘İnanç Psikolojisi’ kitabını tavsiye ederim.






Prof.Dr. Nevzat TARHAN














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yüksekten bakar ise Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar, Dış yüzüne o sızar,içinde ne var ise...

Değerli yorumlarınız için çok teşekkürler...