SOMUNCU BABA VE EMİR SULTAN
Türkistan'daki Buhara şehrinden yola çıkarak Mekke - Medine'yi dolaştıktan sonra 1389 yılında Bursa'ya yerleşen Muhammed Şemseddin, gösterdiği kerametlerle bir anda halkın sevgisini ve saygısını topladı.
Yıldırım Bayezıd'ın kızı Hundi Hatun'la evlenen Muhammed Şemseddin halk arasında Emir Sultan adıyla anılır oldu. O, halkı din yoluna çağırırken Padişah'ı da bazı konularda uyarıyor, O'na yardımcı oluyordu.
Bu arada, Emir Sultan'dan önce Bursa'ya gelip yerleşen ve her gün çarşıya gelip, "Somun var müminler, somun var!" diye ekmek satan bir ulu kişi daha vardı ama halk, "Somuncu Baba" dediği bu zatın kerametlerinden habersizdi.
Günlerden bir gün, Yıldırım Bayezıd'ın damadı Emir Sultan hazretleri, elindeki çömlekle birlikte bu zatın fırınına çıkageldi! Ekmeklerle birlikte çömlekteki yemeğin de pişirilmesini istiyordu.
Somuncu Baba, küreğin üzerine koyduğu çömleği fırına sürmeye çalıştı ama, nafile! O küçük çömlek fırına bir türlü girmiyordu!..
Somuncu Baba, geride durup seyreden Emir Sultan'ın yüzüne baktı ve yüzünde beliren tatlı bir tebessümle konuştu: "
- Anladım... Bu işi ancak sen başarabilirsin!"
Emir Sultan küreği aldı ve kolayca içeri sürmeyi başardı. Ama fırının içinde ateş yoktu ve soğuktu. Soran gözlerle ama tatlı bir tebessümle Somuncu Baba'ya baktı. Somuncu Baba yine aynı eda ile konuştu:
"- Bekle... Az sonra pişer!"
Karşılıklı gösterilen kerametlerden sonra iki ulu kişi birbirlerini tanıyıp dost olmuşlardı.
Niğbolu zaferinin anısına Bursa Ulucami'yi yaptıran Yıldırım Bayezıd, açılışı damadının yapmasının uygun olacağını düşünmüştü. Cuma günü, kalabalık cemaatin önünde seslendi:
"- Ya Emir! Kapıları sen aç ve cemaata vaaz edip Namaz kıldır. Veli kişi olduğun için bu şeref sana aittir!"
"- Hayır Sultanım! Bu şerefi Şeyh Ebü Hamideddin-i Aksarayi hazretlerine vermelisiniz!"
"- Bu zat kim ola ki?"
"- Belki duymuşsunuzdur Sultanım... Somuncu Baba derler bir ekmekçi koca vardır. Ulucami işçilerine de ekmek satmıştır. İşte bu zat O'dur!"
Somuncu Baba, "Ne ettin Emirim, bizi ele verdin!" diyerek bütün alçakgönüllülüğüyle camiyi açtı, kürsüye çıkıp vaaz ve nasihatlarda bulundu. Herkes O'na hayran olmuştu.
Rivayete göre Somuncu Baba camiin her kapısından aynı anda çıktı ve herkes elini öptü.
KAYNAK: Yeni Osmanlılar Derneği Web Sayfası
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yüksekten bakar ise Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar, Dış yüzüne o sızar,içinde ne var ise...
Değerli yorumlarınız için çok teşekkürler...