11 Eylül 2012 Salı

İSTİKÂMET NEDİR?


Büyüklerden biri, arkasına odun yüklenmiş, güçlükle yürüyen bir ihtiyara rastladı. Onun hâline bakarak:
 
“–Ey ihtiyar! Senin rızık verici olan Allâh’a itimâdın kalmadı mı ki, şu yaşında hâlâ bu mihneti çekiyorsun? Yoksa sana bakacak kimse yok mu?” dedi.
 
İhtiyar oduncu, muhâtabının mânevî eksikliğini gidermek için gözlerini semâya kaldırıp ellerini açarak:
 
“–Yâ Rabbî! Şunları altına dönüştür!” der demez odunlar altın oluverdi.
 
Bu kerâmeti gören zât, bu defa şaşkınlıkla:
 
“–Böyle bir mertebeye ulaşmış bir kimse niçin odun taşıyor?” diye soruverdi.
 
İhtiyar oduncu dedi ki:
 
“–Evlâdım, bunu nefsimin beni kul olarak bilmesi ve kulluk dâiresinin dışına çıkmaması için yapıyorum. Zîrâ Hakk Teâlâ katında makbûliyet, kulluktaki istikâmettir…”
 
Bunun içindir ki ârifler:
 
“En büyük kerâmet, istikâmettir…” demişlerdir.
 
İstikâmet, umûmî mânâsıyla bir hedefe tezatsız, tereddütsüz ve devamlı olarak yönelip ilerlemek demektir. Ancak tasavvuf ıstılâhında, yaratılıştaki mâsûmiyet ve sâfiyeti tahrîb ve hasara uğratmadan muhâfaza edebilmektir.
 
Kalbî hayatın korunması neticesinde nefs, edebe; kalb ise, rûhâniyet ve ahlâk-ı Muhammediyye’ye yaklaşır. Sırlar ayân olmağa başlar. Allâh -celle celâlühû- gâyelerin gâyesi hâline gelir. Mâsivâ, gücünü kaybeder. Mü’min, “vâsıl-ı ilâllâh”, yâni Hakk’a ulaşma keyfiyetini gerçekleştirmeye medâr olacak bir muhtevâya dâhil olur.
 
Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-, yüce bir mes’ûliyyetin ilâhî ağırlığı karşısında birgün: –Hûd Sûresi beni ihtiyarlattı…” (Tirmizî, Tefsîru Sûre (56), 6) buyurdular.
 
Rivâyet edilir ki, sâlihlerden bir kimse Rasûlullâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’i rüyâsında gördü ve O’na: “–Yâ Rasûlallâh! Hûd Sûresi’nden Sen’i ihtiyarlatan ne oldu?” diye sordu.
 
Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem- de: “–«…Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!..» (Hûd, 112) âyeti…” buyurdu. (İhyâu Ulûmiddîn, III. 145)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yüksekten bakar ise Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar, Dış yüzüne o sızar,içinde ne var ise...

Değerli yorumlarınız için çok teşekkürler...