6 Ekim 2011 Perşembe

Onuncu Köyden...

İnsan;önceleri çok şeyi sever. Çeşitli sevgilere tutunur tatmin olmak için. Zamanla görür ki; hiçbiri yâr olmuyor. Hayat bir anlamda menfaat olduğundan, can dost tabir edilecek kimseyi bulmak güçtür.







Kişiyi aşk semtine sürükleyen başlıca olgu;hayattan alınan darbeler ve hayal kırıklıklarıdır. Kişi, insana tutundukça öldüğünü, maddeye tutundukça elden çıktığını, dünyaya yöneldikçe kaybettiğini göre göre Aşk semtine yuvarlanır. Çaresizlerin,yıkıkların, kırıkların mahallesidir Aşk. Argo tabirle işi tıkırında giden, tuzu kuru, bir eli yağda-bir eli balda olanlardan bu semte uğrayan görülmemiştir. Yolları düşse bile sıkılır, kaçarlar hemen.






Bugüne kadar yaşadığım kayıplara, talihsizliklere, üzülmemeliyim. Onlar Hakk’ın beni Aşka çekmesi için birer sebepmiş. Sebepleri yaratana şükürler olsun”. Bu fark edildiğinde kişiden üzüntü, korku hali kalkar; eminlik,teslimiyet başlar.”Dikkat ediniz!. Allah Dostu olanlara korku yoktur,onlar mahzun da olacak değillerdir”(Yunus-62)






alıntı


3 yorum:

Yüksekten bakar ise Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar, Dış yüzüne o sızar,içinde ne var ise...

Değerli yorumlarınız için çok teşekkürler...