20 Ekim 2012 Cumartesi

DÜNYADA NE VARSA ÜÇ HARF BEŞ NOKTA


“Aşk nedir?” diye sorduklarında “Ben ol da bil” demiş âşıkların piri Mevlana. Ve “Aşkın şerhi için ne söylemişsem aşk başıma gelince söylediklerimden utanırım” diye devam etmiş. Kısır kelimeler içinde dönüp durmak, bir türlü adını koyamamaktır işte aşk. Başına gelince söylediklerinden utanmak, hayâ içinde kıvranmaktır.
Bir Fatiha’dır kimi zaman. “Hamdım, piştim, yandım” derken aşkı tadınca yaşamaya başladığını, hayata aşk kapısından girdiğini söylemiyor mu Mevlana? Demek ki bir fatihadır aşk. Başlangıçtır. Önceki bütün duyguları reddedip, yepyeni hasseye ram olmaktır. Hayatın öncesine nokta koyup, sonrasına başlamaktır.
“Dünyada ne varsa, üç harf beş nokta…Ayın, şın, kaf” diyor yine aşkın sultanı. Evet bir lisandır aşk. Maşukun asla anlamadığı, tek taraflı konuşulan, esrarengiz bir lisan. Aşığı çırpındıran, anlaşılmak için kasıp kavuran bir yangın ve ifadelerin yetmezliği, lügatlerin kifayetsizliği içinde bütün tabirleri alt üst eden bir lisan. Öyle bir şey ki, anlatanı da, anlayanı da aynı insan.
(…)
serencam dergisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yüksekten bakar ise Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar, Dış yüzüne o sızar,içinde ne var ise...

Değerli yorumlarınız için çok teşekkürler...