22 Aralık 2010 Çarşamba
Sır ve Hızır...
Bir garip hikaye bir meçhul konu
Ne başı malumdur ne belli sonu
Bilmem ki nereden tanırdım O'nu
Kırık bir aynada gördüm galiba
Saç dağınık boyu benim kadardı
Buruşmuş suratı sanki mezardı
Neyin var deseydim belki kızardı
Sadece bir selam verdim galiba
Duruşu vakarlı tavrı ağırdı
O gün sokaklar lal gece sağırdı
Yürüdüm şair gel diye bağırdı
İrkildim aniden durdum galiba
Yavaşça yaklaştım kaşını çattı
Öfkeli bakışı sanki tokattı
Saatlerce bana beni anlattı
Korkmasam sen kimsin derdim galiba
Söyledi ağladım sustu inledim
Bir tek bakışında aşkı dinledim
Sükutu şerh eden sözü anladım
Şiir defterini dürdüm galiba
Ateştim hem aşkın külü değildim
O gülzar ben bağın gülü değildim
O geceden evvel deli değildim
Ruhuyla ruhumu ördüm galiba
Ve güldü yüzünde sonsuzu tattım
Kapat gözlerini dedi kapattım
Eyvah diye birden etrafa baktım
Bir gölgem bir de ben vardım galiba
Terk etmek reva mı kalbimi çelip
Al beni de götür bir daha gelip
Sırrın hududunu aşkınla delip
Aklın zincirini kırdım galiba.
Serdar TUNCER
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Güzel bir paylaşımdı. Teşekkürler.
YanıtlaSilGavsı sani himmet eyle manevi evladına, tattırdın doyur...(Amin)Rabbim aşkını kemal mertebeye ulaştırsın bu kardeşimin...
YanıtlaSilMuhabbetle!
Serdar Tuncer'e bayilirim. Râna kardesim duâna amin! diyorum :)
YanıtlaSil